Youth Without Youth (2007)
Geç Gelen Gençlik
YÖNETMEN: Francis Ford Coppola
YÖNETMEN: Francis Ford Coppola
YAZAR: Francis Ford Coppola , Mircea Eliade
OYUNCULAR: Tim Roth , Alexandra Maria Lara , Bruno Garnz , Marcel Iures
OYUNCULAR: Tim Roth , Alexandra Maria Lara , Bruno Garnz , Marcel Iures
SÜRE: 124 DK
İMDb PUANI: 6.3
NOTUM: 81
KRİTİK: Hani çok özel günler için sakladığınız içmek için can attığınız yıllanmış şarap vardır ya işte bu filmi o titizlikle korudum hep ve nasip bu güneymiş yıllar önce izleyip hiçbir şey anlayamadığım , izlerken sıkıntıdan patlamış olduğum film . Bu filmi belki bir gün anlarım diyerek mahzene kaldırmıştım ama gene tam manasıyla anlayamadığımı itiraf etmeliyim .
Francis Ford Coppola filmi anlatırken katman katman açan bir güle benzetmiştir , filmi anlayabilmek için her katmanı benimsemek gerekiyor ve çok zor bir iş . Filmi sadece oturup izleyebilirsiniz yada aynı zamanda Google dan araştırma yapıp Shiva nedir ? yada Shanti Mantra nedir öğrenerek izleyebilirsiniz ki o zaman filmi izlemek için baya bir süre ayırmanız gerekir lakin ben bunu önermem.
Francis Ford Coppola pek çok insan için gelmiş geçmiş en iyi yönetmendir .
En iyi yönetmenler listelerinde her zaman rastlarız Coppola ya . Filmleri her zaman En iyi filmler listelerin de ilk 10 dadır. Francis Ford Coppola yı her ne kadar tanıtmaya gerek olmasa da bilmeyenler için The Godfather I , II , III , Apocalypse Now ve Dracula başta olmak üzere 34 film çekmiş İtalyan asıllı bir dehadır. Francis Ford Coppola bir röportajında '' The Godfather II ve III ün hiç çekilmemesi gerektiğini belirtmiştir ikinci filmi Prodüktörlerin baskısı ile üçüncü filmi ise parasız kaldığı için çektiğini itiraf etmiştir. Peki tüm bunları neden yazıyorum ? Çünkü bu müthiş filmleri çekmiş olsa bile hayatının en iyi filmini çekemediğini düşünmüştür hep .

İşte bu filmimizde tıpkı kendi gibi hayatının en büyük eserini bitiremeden ölecek olan Dil Bilimci Dominic ( Tim Roth ) in hayatını konu almıştır. Francis Ford Coppola belki ömrünün işini hiç bir zaman tamamlayamayacak ama Dominic bu şansı elde eder filmimizde . Dominic 70 yaşına gelmiştir ve Dillerin kökenini konu alan lise yıllarında yazmaya başladığı kitabını bitirememiştir üstelik bu kitabı yazabilmek için hayatının kadını olan Veronica dan vazgeçmiştir. Ama ömrünün sonuna geldiğinde elinde ne aşkı vardır nede kitabı . Boşa geçmiş tamamlanamamış bir yaşam sürdüğünü anlayarak intihar etmek için memleketi Romanya ya döner ve tanrılar ona ikinci şansı bahşederler . Dominic yağmurlu bir Paskalya gününde yolda yürürken üzerine yıldırım düşer ve bu olayın sonucunda otuz yaş gençleşir. Artık kırk yaşındadır ve önünde kitabını bitirebilmesi için onlarca yıl ve çok üstün doğa üstü yetenekleri vardır , bir kitaba bakması onu ezberlemesi için yeterlidir artık ama bu filmde de kötü çocuğumuz Hitler Dominici rahat bırakmaz . Hitlerin araştırmacılarından olan Josef Rudolf ( Andre Hennicke ) bir insana iki bin voltun üzerinde bir gerilim uygulandığında bazı mistik güçler elde edebileceğine inanır ve bu tezi için ise en büyük kanıtı Dominic dir. Nazilerden saklanarak kaçarak araştırmalarına devem eder Dominic. Ama bir süre geçtikten sonra Dominic bu mucizenin ona kitabını tamamlayabilmesi için verilmediğini anlar . Hayatının aşkı olan Veronica ( Alexandra Maria Lara) ya rastlar.

Üzerine yıldırım düştüğü günden beri çift kişiliklidir Dominic bir tarafı kitabını tamamlaması gerektiğini söylerken diğer tarafı Veronica ile ölene kadar yaşamasını kitaptan vazgeçmesini söyler.
Francis Ford Coppola burada bizlerin ömrümüz boyunca yaşadığımız bu durumu çok güzel işler . Özellikle de AŞK konusunda aklımız ve kalbimiz hep çatışma halindedir bu savaş ancak bu kadar derinden anlatılırdı zaten . Dominic bir karar vermek zorundadır ya sevdiği kadın yada kitabı.
Alexandra Maria Lara o Eşek gözleriyle kaç yaşına gelirse gelsin hep güzel .Romanyalı olmasına karşın oynadığı filmlerin yarısı Hitler dönemi Avrupasını da geçer . Tim Roth içinse söylenecek birşey yok adam her zaman çok iyi , çok karakteristik bir suratı var zaten Pulp Fiction ve Reservoir Dogs filmleri ile rüştünü ispatetmişti.
Ama son olarak şunu söylemeyim ; Çok yüksek bir konsantrasyon ile izlenmesi gerekn bir film çok çok ağır teknik terimler , Hint inanç sistemi ve Karma gibi pek çok konuyu içinde bulunduruyor ve izleyicisine hiç yardım etmiyor '' Bu konular hakkında bilgin varsa izle yoksa uza '' demiş Coppola . Daha önceki yazılarımda da yazmış olabileceğim şu benzetmeyi kullanmak istiyorum yeniden çünkü bu tarz filmlerin spesifik bir kategorisi yok , yani bu filmi nasıl adlandıracağız bilim kurgu yada gizem diye türlere ayırmak bu tarz filmler için çok yavan kaçıyor. Tek kelime ile anlatamasamda şu şekilde tanımlıyorum bu tarz filmleri ; Dünya üzerindeki en iyi aşçılar kendi müşterileri için yemekler pişirirler ama bu yemeklerin müşterinin damak tadına hitap etmesine çabalarlar lakin bazen bu aşçılar bir araya geldiklerinde sadece rakipleri için yemek pişirirler ve '' ben en iyiyim '' diyecekleri Gurme sitili antin kuntin şeyler pişirmeleri gibi top klas yönetmenlerde sadece kendi aralarında anlayabilecekleri filmler çekerler tıpkı Federico Fellini'nin 8½ u , Andrei Tarkovsky'nin Stalker ı vede son olarak Ingmar Bergman 'nın Persona sı gibi biz ölümlüler bu tarz filmlerde anlatılmak isteneni hiç bir zaman anlayamayacağız ama entelektüel gözükmek için hep anlamış gibi davranmaya devam edeceğiz .

Francis Ford Coppola filmi anlatırken katman katman açan bir güle benzetmiştir , filmi anlayabilmek için her katmanı benimsemek gerekiyor ve çok zor bir iş . Filmi sadece oturup izleyebilirsiniz yada aynı zamanda Google dan araştırma yapıp Shiva nedir ? yada Shanti Mantra nedir öğrenerek izleyebilirsiniz ki o zaman filmi izlemek için baya bir süre ayırmanız gerekir lakin ben bunu önermem.
Francis Ford Coppola pek çok insan için gelmiş geçmiş en iyi yönetmendir .
En iyi yönetmenler listelerinde her zaman rastlarız Coppola ya . Filmleri her zaman En iyi filmler listelerin de ilk 10 dadır. Francis Ford Coppola yı her ne kadar tanıtmaya gerek olmasa da bilmeyenler için The Godfather I , II , III , Apocalypse Now ve Dracula başta olmak üzere 34 film çekmiş İtalyan asıllı bir dehadır. Francis Ford Coppola bir röportajında '' The Godfather II ve III ün hiç çekilmemesi gerektiğini belirtmiştir ikinci filmi Prodüktörlerin baskısı ile üçüncü filmi ise parasız kaldığı için çektiğini itiraf etmiştir. Peki tüm bunları neden yazıyorum ? Çünkü bu müthiş filmleri çekmiş olsa bile hayatının en iyi filmini çekemediğini düşünmüştür hep .

İşte bu filmimizde tıpkı kendi gibi hayatının en büyük eserini bitiremeden ölecek olan Dil Bilimci Dominic ( Tim Roth ) in hayatını konu almıştır. Francis Ford Coppola belki ömrünün işini hiç bir zaman tamamlayamayacak ama Dominic bu şansı elde eder filmimizde . Dominic 70 yaşına gelmiştir ve Dillerin kökenini konu alan lise yıllarında yazmaya başladığı kitabını bitirememiştir üstelik bu kitabı yazabilmek için hayatının kadını olan Veronica dan vazgeçmiştir. Ama ömrünün sonuna geldiğinde elinde ne aşkı vardır nede kitabı . Boşa geçmiş tamamlanamamış bir yaşam sürdüğünü anlayarak intihar etmek için memleketi Romanya ya döner ve tanrılar ona ikinci şansı bahşederler . Dominic yağmurlu bir Paskalya gününde yolda yürürken üzerine yıldırım düşer ve bu olayın sonucunda otuz yaş gençleşir. Artık kırk yaşındadır ve önünde kitabını bitirebilmesi için onlarca yıl ve çok üstün doğa üstü yetenekleri vardır , bir kitaba bakması onu ezberlemesi için yeterlidir artık ama bu filmde de kötü çocuğumuz Hitler Dominici rahat bırakmaz . Hitlerin araştırmacılarından olan Josef Rudolf ( Andre Hennicke ) bir insana iki bin voltun üzerinde bir gerilim uygulandığında bazı mistik güçler elde edebileceğine inanır ve bu tezi için ise en büyük kanıtı Dominic dir. Nazilerden saklanarak kaçarak araştırmalarına devem eder Dominic. Ama bir süre geçtikten sonra Dominic bu mucizenin ona kitabını tamamlayabilmesi için verilmediğini anlar . Hayatının aşkı olan Veronica ( Alexandra Maria Lara) ya rastlar.

Üzerine yıldırım düştüğü günden beri çift kişiliklidir Dominic bir tarafı kitabını tamamlaması gerektiğini söylerken diğer tarafı Veronica ile ölene kadar yaşamasını kitaptan vazgeçmesini söyler.
Francis Ford Coppola burada bizlerin ömrümüz boyunca yaşadığımız bu durumu çok güzel işler . Özellikle de AŞK konusunda aklımız ve kalbimiz hep çatışma halindedir bu savaş ancak bu kadar derinden anlatılırdı zaten . Dominic bir karar vermek zorundadır ya sevdiği kadın yada kitabı.
Alexandra Maria Lara o Eşek gözleriyle kaç yaşına gelirse gelsin hep güzel .Romanyalı olmasına karşın oynadığı filmlerin yarısı Hitler dönemi Avrupasını da geçer . Tim Roth içinse söylenecek birşey yok adam her zaman çok iyi , çok karakteristik bir suratı var zaten Pulp Fiction ve Reservoir Dogs filmleri ile rüştünü ispatetmişti.
Ama son olarak şunu söylemeyim ; Çok yüksek bir konsantrasyon ile izlenmesi gerekn bir film çok çok ağır teknik terimler , Hint inanç sistemi ve Karma gibi pek çok konuyu içinde bulunduruyor ve izleyicisine hiç yardım etmiyor '' Bu konular hakkında bilgin varsa izle yoksa uza '' demiş Coppola . Daha önceki yazılarımda da yazmış olabileceğim şu benzetmeyi kullanmak istiyorum yeniden çünkü bu tarz filmlerin spesifik bir kategorisi yok , yani bu filmi nasıl adlandıracağız bilim kurgu yada gizem diye türlere ayırmak bu tarz filmler için çok yavan kaçıyor. Tek kelime ile anlatamasamda şu şekilde tanımlıyorum bu tarz filmleri ; Dünya üzerindeki en iyi aşçılar kendi müşterileri için yemekler pişirirler ama bu yemeklerin müşterinin damak tadına hitap etmesine çabalarlar lakin bazen bu aşçılar bir araya geldiklerinde sadece rakipleri için yemek pişirirler ve '' ben en iyiyim '' diyecekleri Gurme sitili antin kuntin şeyler pişirmeleri gibi top klas yönetmenlerde sadece kendi aralarında anlayabilecekleri filmler çekerler tıpkı Federico Fellini'nin 8½ u , Andrei Tarkovsky'nin Stalker ı vede son olarak Ingmar Bergman 'nın Persona sı gibi biz ölümlüler bu tarz filmlerde anlatılmak isteneni hiç bir zaman anlayamayacağız ama entelektüel gözükmek için hep anlamış gibi davranmaya devam edeceğiz .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder